Klasik Kış Menüsü

23 Kasım 2010 Salı

Bayramda havalar çok güzeldi, biz ne kadar evin dışına çıkmasak da tam Tunalı'da cadde boyunca gezme, bol yürüyüş yapma havası vardı. 9 gün günlük güneşlik olan hava Pazartesi sabahı bir anda bozdu. Hava aydınlanmak, sis kalkmak bilmedi.

Hal böyle olunca insanın canı da sıcak ve sulu yemek çekiyor. Ben de dün akşam Sevgilime kuru fasulye ile bulgur pilavı pişirdim. Bir kere evde 2 kişi yaşayan herkesin sahip olması gereken bir mutfak aleti var : Fissler'in 3,5 Litrelik düdüklü tenceresi. Misafir boy düdüklü tencereleri 2 kişilik yemeklerde kullanmak gereksiz oluyor. Oysa bu tencere küçücük, bu sayede yemekleri daha hızlı pişiriyor. Yıkaması da çok kolay. Biz tenceremizi Bernardo'dan almıştık. Şu an kampanyaları var üstelik; yemek takımı alana Fissler düdüklü tencere hediye. Kampanya bitmeden gidin görün derim ben.

Eveet, hazırlık aşamasında 1-1,5 su bardağı kuru fasulyeyi Pazar gecesinden ıslattım. Pazartesi akşamı işten gelince düdüklü tenceremi çıkardım, içine azıcık yağ koydum. Sucukları yağda hafif kavurdum, 1 yemek kaşığı salçayı çiğ kokusu gidene kadar kavurdum ve fasulyeleri ekledim. Fasulyelerin üzerini biraz geçecek kadar da su koydum ve düdüklümün kapağını kapattım.

Fissler'i kullanmak çok kolay. Önce altını en yüksek seviyede açıyorsunuz. Ben korkumdan en yüksek ile ortanın arasında bir seviyede açtım. Tencerenin içinden patır kütür sesler geliyor en başta, sonra sapından ve deliklerinden buhar çıkmaya başlıyor. Buhar kesildikten sonra ise pişirme safhasına geçiyor. Düdüklü tencerenin kitapçığında her yemeğin kaçıncı seviyede kaç dakika pişirileceği yazıyor. Baklagiller 2. seviyede pişiyormuş, yani düdüklünün göstergesi yükselirken 1. beyaz çizgi çıktığı zaman düdüklünün altını kısıyoruz. 2. beyaz çizgi görünecek ancak tamamen çıkmayacak bir seviyede tutmaya çalışıyoruz göstergeyi. Ben fasulyeyi 20 dakika kadar tuttum; fakat açınca biraz daha kalabilirmiş diye düşündük. Kapatıp biraz daha pişirecektim ama Sevgilim çoook acıkmıştı, sabredemedi :) Pişirme süresinin sonunda tencerenin altını kısıyoruz ve en hızlı soğutma yöntemini kullanarak, tencereyi sarsmadan, soğuk suyun altında tutuyoruz. Yine buharlar çıkmaya başlıyor ve içindeki tüm buhar bittiğinde elinizle tuttuğunuz sapın yerine oturduğunu hissediyorsunuz. Kapağını açtığınızda mis gibi bir koku kaplıyor mutfağı...

Sıra geldi bulgur pilavına, tabi maharet biri pişerken diğerini de pişirmekte. 2 kişilik pilav için, tek akşamda yenip bitsin istiyorsanız, yarım su bardağı bulgur yeterli bence. Bulgurumuzu süzgeçte yıkıyoruz. 1 tane orta boy soğanı doğruyoruz (Tupperware'in daha önce bahsettiğim aletini hatırlatırımmm). Soğanlar biraz kavrulunca içine büyükçe bir domatesi rendeliyoruz ve soğanla domates iyice pişene kadar kavuruyoruz. Pişince içine 1 kaşıktan biraz fazla salça koyup biraz onunla, hemen sonra da bulguru ilave edip hepsini birden şöyle bir karıştırıyoruz. Bulgurların üzerini kapatacak kadar su koyuyoruz. Bu aşamada içine tavuk bulyon koymak lezzet veriyor. Şimdi pilavın asıl tat veren safhası, baharatlar. Bulyon kullandıysanız ayrıca tuz koymanıza gerek yok; ama zevkinize göre karabiber, pul biber ve bol kimyon ekleyebilirsiniz. Özellikle kimyon pilavın tadını çok değiştiriyor. Kapağını kapatıp su kaynayana kadar orta ateşte, kaynadıktan sonra kısık ateşte iyice pişmesi için bırakıyoruz. Piştikten sonra servis edilmeden önce biraz dinlenirse daha güzel oluyor.

Ve işte bir akşam yemeğimiz böylece hazır oluyor. Tabi sofraya turşu koymayı unutmamak lazım :)
Afiyet olsun, sevgiler...

0 yorum:

Birço Mutfakta Copyright © 2009 Designed by Ipietoon Blogger Template for Bie Blogger Template Vector by DaPino