Yemek Kitapları

17 Şubat 2011 Perşembe

Haftasonu D&R'a gittiğimizden ve yemek kitaplarının önünde epey zaman geçirdiğimden bahsetmiştim. Değişik yemek kitaplarım olsun, farklı şeyler yapayım, yeni lezzetler tadalım istiyorum. Beğendiğim yerli ve yabancı birkaç kitap oldu; ama fiyatları gerçekten uçmuştu. Bunun üzerine pazartesi işe gelir gelmez soluğu amazon.com'da aldım yine. Allah'ım ne kitaplar, neler neler...

Digiturk'teki Home TV eskiden Food Network'ün programlarını yayınlardı, bu sayede Amerikalı birçok ünlü şef ile tanıştık. Mesela Emeril Lagasse, Rachel Ray benim en sevdiklerim. Bu dünyaca ünlü şeflerin kitapları satılıyor tabi amazon'da ve bana kalırsa fiyatları o kadar da uçuk değil. Mesela Emeril'in almayı düşündüğüm bir kitabı 10$ ve içinde televizyon programında yaptığı yemeklerin tarifleri var.

Temalı kitapları çok seviyorum bir de. Mesela sırf çorba üzerine bir kitap veya değişik kahve tarifleri. Artık makinemizi de kullanabiliyoruz ya, istiyorum ki evimiz minik bir Starbucks olsun, misler gibi kahve koksun.

İşte böyle, en kısa zamanda amazon.com'dan ilk siparişimi vereceğim. Tarifleri de buradan yazarım artık :))

Doğumgünü Kahvaltısı

10 Şubat 2011 Perşembe


Bu pazar annemin doğumgünü şerefine bir aile kahvaltısı düzenledik, herkes bize geldi. Klasik kahvaltıdan çok farklı olmasa da yaptığım Sufle Omleti herkes çok beğendi. Öncelikle internetten bulduğum tarif üzerine bunu yapma cesareti gösterdiğim için kendimi tebrik ediyorum. Tarifini de sizlerle paylaşıyorum (not: google'a sufle omlet yazdığınızda karşınıza farklı sitelerden aynı tarif çıktığı için referans gösterme ihtiyacı hissetmiyorum) :
Malzemesi:
10 yumurta
1 çorba kaşığı margarin
Yarım kahve fincanı un
Dörtte üç bardak
süt
1 bardak rende kaşar
Tuz

Hazırlanışı:

Bir tavaya bir çorba kaşığı margarin ile yarım kahve fincanı un koyarak karıştırın ve iki dakika kavurun. Sonra bunlara üç çeyrek bardak da
süt ilave ederek karışım muhallebi kıvamında bir koyuluğa gelinceye kadar kanştırmak suretiyle pişirmeye devam edin. Sonra karışıma iki tatlı kaşığı tuz ile bir buçuk bardak da rende kaşar peyniri katarak bir kaç kere karıştırın. Peyniri iyice karışıma yedirin. Sonra da kabı ateşten alarak ılınmaya bırakın. Karışım ılınınca buna teker teker olmak üzere 10 adet yumurta sarısı katın ve her katışta da iyice karıştırmak suretiyle hepsini birbirine yedirin. Aklarını da sonradan kullanmak üzere bir başka tencereye ayırın. Sonra ayırmış olduğunuz yumurta aklarına bir tatlı kaşığı tuz katarak aklar kar gibi beyaz ve koyu bir köpük haline gelinceye kadar çırpın. Sonra da akları, yağ, un, süt, peynir ve yumurta sarılı karışıma atarak iyice karıştırın. Sonra elde ettiğiniz bu karışımı içi iyice yağlanmış bir kalıba dökerek ısısı alttan verilmiş orta kızgınlıktaki fırında aşağı yukarı 30 dakika pişirin. Fırından alarak kalıbı ile hemen servis yapın.

Evet, tarif bu şekilde. Benim notlarım ise şöyle, eğer yemekleri tuzlu seven birisiyseniz yukarıdaki tuz ölçüleri tam size göre. Ancak benim gibi yemeklere çok az tuz koyuyorsanız bu tarifteki miktarlar size zehir gibi gelebilir. Ben yemek pişirirken az tuz koyuyoruz, yerken ise hiç koymam. Bir yerde insanın günlük tuz ihtiyacının 1 zeytindeki / 1 domatesteki kadar olduğunu okumuştum. Yani bir domatesi yediğinizde günlük tuz ihtyiacınızı karşılamış oluyorsunuz. Tabi bu alışma ile ilgili. Tuzlu yemeklere alıştıktan sonra azaltmak pek kolay olmuyor.

İkinci notum tarifte belirtilen fırın kabı yerine omlet karışımını teker teker çömleklere döküp servisini öyle yapabilirsiniz. Biz 9 kişi idik kahvaltıda ve 10 yumurtalı tarif tam geldi. 9 tane çömleğin içini yağladım, karışımı döktüm öyle fırına verdim. Herkesin kendi omletinin olması daha hoş ve rahat bir duygu bence.

Bu arada
amazon.com'da farklı yumurta tarifleri için kitap araştırırken Many Ways for Cooking Eggs kitabını buldum. Alınması, okunması, denenmesi gerekli bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Kahvaltımın ikinci yıldızı salçalı sosisli böreklerimdi. Sabah kalkar kalmaz o işe girişmiştim zaten, güzel olmasa çok üzülürdüm. Efendim bu tarif de benim sevgili nikah şahidim, Şuşucuğuma ait. Öyle de kolay ki...

İçini tabiki istediğiniz gibi hazırlayabilirsiniz, ben evdeki sosislerimi değerlendirmek istedim. Bir kaşık salçayı tavaya koydum, çiğ kokusu gidene kadar evirdim çevirdim. Sos kıvamına gelmesi için bir bardak su ekledim, karıştırdım. Marketten değirmenli karışık biberlik almıştık, üstüne ondan öğüttüm biraz. Muhteşem bir koku yayıldı. Parmak sosisleri içine attım, biraz evirim çevirdim, tavanın altını kapattım.

1 kat yufkayı tezgaha yaydım. 1 su bardağını yarısına kadar yağ, üzerini de su ile doldurdum, iyice karıştırdım. İYİCE karıştırınca beyaz bir sıvı oluyormuş, benimki öyle olmadı ama böreklerin kabarmasına yetti. Karışımın bir kısmını kaşıkla yufkanın üzerine döktüm, ellerimle yedirdim, her yerinin ıslanmasını sağladım. daha sonra kenarlarını içe katlayarak şekilsiz yufkadan yine şekilsiz bir diktörtgen elde ettim. Sosisleri bir kenara yan yana yan yana dizdim. Salçalı sosumdan üstlerine döktüm. Yufkanın ucunu sosislerin üzerine kapatıp rulo şeklinde sımsıkı sarmaya başladım. Yufkanın üstüne altına su-yağ karışımını tekrar yedirdim. Fırın tepsisine aldım, sosislerin boyutunda kestim. Kalan sosisleri de ikinci yufkaya aynı şekilde sardım. Önden ısıtılmış 180 derecelik fırına attım, 30 dakika pişirdim. Yufkalar puf puf kabardı, çok da lezzetli oldu. Yalnızca böreklerimin üstü fazla kızarmadı, ona üzüldüm :(

Bu kahvaltıyla ilgili bir diğer pişmanlığımsa hiç fotoğraf çekmemiş olmam. Bu nedenle böreğimi ve omletimi en kısa zamanda tekrar yapıp burada fotoğraflayacağım.

Afiyet olsun...

Birço Mutfakta Copyright © 2009 Designed by Ipietoon Blogger Template for Bie Blogger Template Vector by DaPino