İpek Hanım'ın Çiftliği

8 Eylül 2011 Perşembe

"1997... İstanbul hiç olmadığı kadar kalabalık, hiç olmadığı kadar gürültülü, hiç olmadığı kadar boğucu...Egzoz dumanı bacalardan püsküren kuruma karışmış, insanlar on kilometrelik yolları üç bucuk saatte gitmeye başlamış, çocuklar ağaç görmek icin Yıldız Parkı’na, ördek görmek için Darıca’ya gidiyor...
Bir şeyler yanlış gidiyordu ve bunu o yıllarda anlamış olmak en büyük şansımdı.İhtiyacım olan ne ardı ardına açılan alış - veriş merkezleri, ne de Beyoğlu’nun gürültülü gece hayatıydı. Büyükdere Caddesi, gözümde bir korku filmi setinden farksızdı artık.
Kaçmak lazımdı. Arkadaşlarıma bahsedip durduğum “şöyle sakin bir yerlere gitme, bir taş ev yaptırma, kendi bahçemde bir şeyler yetiştirme, bir sürü hayvan alıp onlarla zaman geçirme” planını gerçeğe çevirmek...
Kaçmak..! ...ama nereye?Ege’yi oldum olası çok sevdim ben. Anadolulu ama modern insanlarını, kültürünü, yaşam tarzını, eğlencesini, dinginliğini...
İş hayatından yakayı kurtarmayı başardığınızda karar vermek zor olmuyor. Bir kamyon çağır, Mecidiyeköy’deki apartman dairesinin eşyasını içine doldurt, arabaya atla... Köprü’den son bir geçiş... Son bir  ‘‘hoşçakal’’...
Kaçış öyküm bu... Çiftliğin kuruluşu için ise birkaç yıl daha geçmesi gerekecekti..."

Böyle başlıyor Pınar Hanım'ın hikayesi. Ailesinden kalan bir çiftliği adam etme çabalarının sonucunda ürünleri ihtiyaçlarını kat be kat aşınca İstanbul'a, arkadaşlarına göndermeye başlamış ve ünü kısa sürede yayılmış. Şimdi artık e-mail yoluyla her yerden sipariş alıyor, gönderiyor.

Ben henüz denemedim; ancak bir arkadaşımız bu siteyi keşfettiğinden beri market alışverişi yapmadığını, tüm ihtiyaçlarını buradan karşıladığını söyledi. Gerçekten de meyve, sebze, tarhana, yufka, ekmek, yumurta, reçel ne ararsanız hepsi var.

Ben en kısa sürede denemek istiyorum, bu sırada siz sipariş verirseniz beni de bilgilendirin lütfen.
Sevgiler...

0 yorum:

Birço Mutfakta Copyright © 2009 Designed by Ipietoon Blogger Template for Bie Blogger Template Vector by DaPino